Her sektörde başarının anahtarı çalışan bağlılığıdır. Ancak birçok şirket için ‘çalışan bağlılığını’ korumak son dönemlerde zorlayıcı bir unsur haline geldi. Çalışanların işlerine bağlı hissetmemesi; isteksizlik, işleri minimum çabayla yapma iş dünyasının yeni gerçekleri. Bu durum hem iş ortamını hem de şirketin genel başarısını olumsuz etkileyen bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
“Şirketler, çalışanlarının bağlılığını artırmak için yatırım yapmalarına rağmen, araştırmalar çalışanların neredeyse %70’inin işlerine yeterince bağlı hissetmediğini ve anlamlı bir bağ kuramadığını gösteriyor.”
Gartner
Şirketler açısından bakıldığında bazı durumlarda çalışan bağlılığını artırmaya çalışırken yanlış stratejiler uygulayarak çalışanlarını tükenmişliğe sürükleyerek sorunun bir parçasına dönüşebiliyorlar. Oysa sürdürülebilir bağlılık yaratmanın yolu, çalışanları aşırı yormadan güçlü bağlar kurmak, özerkliği artırmak ve takdiri ön planda tutmaktan geçer. Bu yazıda, tükenmişliğe sebep olmadan çalışan bağlılığını artırmanın en etkili yollarını ele alıyoruz.
Çalışanların Bağlılığını Kaybetmesi Şirketinizi Nasıl Etkiler?
Çalışanların bağlılığını kaybetmesi yalnızca moral bozukluğuna değil; aynı zamanda şirket genelinde performans düşüşüne yol açar.
Çalışan bağlılığı yüksek olan şirketler, düşük bağlılık oranına sahip şirketlere kıyasla %23 daha fazla kâr elde ediyor.
Gallup
Bağlılığı düşük çalışanlar işten ayrılmaya daha yatkındır, bu da şirketlerin sürekli yeni çalışanlar arayıp eğitmek zorunda kalmasına neden olur. Bu döngü, hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir yük oluşturur.
Bağlı olmayan çalışanların iş arama veya yeni fırsatları değerlendirme olasılığı, bağlı çalışanlara kıyasla %42 daha fazla.
Gallup
İlgisiz çalışanlar yalnızca daha fazla iş değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda motivasyon eksikliği nedeniyle verimlilikleri de azalır. Ayrıca, bağlılığı zorla artırmaya çalışmak çoğu zaman ters teper ve çalışanlarda tükenmişliğe yol açar. Başarılı bir çalışan bağlılığı stratejisi, çalışanların işlerinde gerçekten anlam bulabileceği bir ortam yaratmayı gerektirir.
Çalışan Bağlılığını Artırmaya Çalışırken Tükenmişlik Neden Yaşanabilir?
Birçok şirket, çalışan bağlılığını artırmak için zorunlu etkinlikler, yüksek performans beklentileri veya yüzeysel yan haklar gibi eski yöntemlere başvurur. Ancak, bu yaklaşımlar çoğu zaman ters tepki vererek çalışanların daha fazla stres ve tükenmişlik yaşamasına sebep olabilir. Peki, bu yöntemler neden başarısız olur ve yerine ne yapılmalıdır?
a) Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Anlık Çözümler Ters Tepebilir
Şirketlerin yaptığı en büyük hatalardan biri, çalışan bağlılığının daha fazla iş yükü, sık teslim tarihleri veya performansa dayalı ödüllerle sağlanabileceğini düşünmektir.
Katı yönetim anlayışı, yöneticilerin çalışanlara emir vermesi ve her ne pahasına olursa olsun performans beklentilerini karşılamalarını istemesi, çalışanların değersiz, desteklenmemiş ve takdir edilmemiş hissetmesine neden olarak tükenmişliği artırır.
Gallup
Bağlılık, çalışanlar için tamamlanması gereken ek bir görev gibi hissettirmemelidir. Bunun yerine, şirketlerin bağlılığı artırmak için çalışanları kendiliğinden motive eden bir kültür yaratması gerekir.
b) Bağlılığı Ölçmek Çalışanlar İçin Ekstra Bir Strese Dönüşmemeli
Bağlılığı artırmaya yönelik eski yöntemler, çalışanlara ekstra iş yükü ve stres yükleyerek amacından sapabilir. Sürekli geri bildirim talepleri, uzun anketler veya sıkı performans değerlendirmeleri, çalışanlar için destekleyici olmaktansa baskı unsuru haline gelebilir.
Bunun yerine, şirketler baskılayıcı olmayan yöntemler benimsemelidir. İç iletişim araçları, kısa anketler ve anlık geri bildirim mekanizmaları, çalışan bağlılığını artırmanın en etkili yollarındandır. Bağlılığı ölçmek için kullanılan yöntemler, çalışanları bunaltmadan yöneticilere gerekli içgörüleri sağlamalıdır.
c) Bağlılık Takip Edilmezse Çabalarınız Boşa Gidebilir
Çoğu şirket, çalışan bağlılığını artırmak için gerçekten çaba harcasa da, bağlılık seviyelerini düzenli olarak takip etmediklerinde tükenmişlik kaçınılmaz hale gelir. Veriye dayalı içgörüler olmadan, yanlış stratejiler uygulanabilir ve bu da çalışanları daha da yıpratabilir. Bağlılık düzenli olarak kontrol edilmezse, yöneticiler tükenmişlik belirtilerini fark ettiklerinde iş işten geçmiş olabilir. Şirketlerin, çalışanlarını motive etmek için veriye dayalı analizler yapması ve stratejilerini buna göre şekillendirmesi gerekir.
Çalışan Bağlılığını Uzun Vadede Güçlendiren Stratejiler
Çalışan bağlılığını kalıcı hale getirmek için geçici çözümlerden kaçınarak, güven, takdir ve esnekliği ön planda tutan stratejiler geliştirilmelidir. İşte sürdürülebilir bağlılık için temel yöntemler:
a) Açık İletişim ve Etkin Dinleme Kültürü Oluşturmak
Çalışanların işlerine bağlı hissetmeleri için, kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir ortam sağlanmalıdır. Liderler, çalışanların rahatça endişelerini dile getirebildiği samimi bir ortam oluşturmalıdır. Çalışanları gerçekten dinleyip geri bildirimlerini hayata geçirmek, onlara seslerinin duyulduğunu hissettirir.
Pandemi sonrası uzaktan ve hibrit çalışma düzeninde etkili yönetim, her çalışanla haftada bir kez anlamlı bir konuşma yapmayı gerektirir. Bu görüşmelerde takdir, iş birliği, hedefler, öncelikler ve güçlü yönler ele alınmalıdır.
Gallup
Passage gibi iç iletişim araçları, ekipler arasında kesintisiz iletişimi sağlayarak şeffaflığı ve güveni artırabilir.
b) Çalışanları Takdir Etmek ve İşlerine Anlam Katmak
Çalışanlar, yaptıkları işin bir anlam taşıdığını hissetmelidir. Şirketler, büyük ya da küçük fark etmeksizin tüm başarıları takdir etmeli ve ödüllendirmelidir. İş rollerini kişisel ve kurumsal hedeflerle uyumlu hale getirmek, çalışmaya anlam katar ve işi daha tatmin edici hale getirir. Departmanlar arası iş birliğini teşvik etmek, çalışanların şirkete olan etkilerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Katkılarının başarının bir parçası olduğunu gören çalışanlar, işlerine daha bağlı ve motive hale gelir.
c) Esneklik ve Özerklik Sunmak
Esneklik, çalışan bağlılığını korurken tükenmişliği önlemek için gereklidir. Şirketler, uzaktan veya hibrit çalışma modelleri gibi esnek çalışma düzenleri ya da esnek çalışma saatleri sunabilir. Çalışanlara görev ve karar alma süreçlerinde daha fazla özerklik tanımak, onların kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlar ve uzun vadeli bağlılığı artırır. Çalışanlar, nasıl ve ne zaman çalışacaklarını kontrol edebildiklerinde enerjilerini daha iyi yönetebilir, stresi azaltabilir ve daha sağlıklı bir iş-yaşam dengesi kurabilirler. Ayrıca, esneklik işveren ve çalışan arasında güven inşa ederek, herkesin kendini değerli ve desteklenmiş hissettiği bir çalışma ortamı yaratır.
Sürdürülebilir çalışan bağlılığı, zoraki motivasyon yerine takdir, esneklik ve açık iletişimle sağlanır. Çalışanlar, değer gördüklerinde, yetkilendirildiklerinde ve katkılarının gerçek bir fark yarattığını hissettiklerinde ekstra çaba göstermeye daha istekli olurlar. Şirketler, baskı veya geçici çözümler yerine, çalışanlarla samimi ilişkiler kurmalı ve onlara esneklik sunarak iş yüklerini kendi motivasyonlarını koruyacak şekilde yönetmelerine olanak tanımalıdır. Çalışan bağlılığını takip etmek, stratejilerin etkili kalmasını sağlarken tükenmişliği önlemeye de yardımcı olur. Passage gibi araçlar, iş yerinde kesintisiz iletişimi destekleyerek kalıcı bağlılık ve başarı kültürü oluşturur.
Passage’ın Super App özellikleriyle iletişimi ve çalışan bağlılığını nasıl güçlendirdiğini keşfedin!
